1 Mayıs 2019 Çarşamba

TUNGUSKA: HER AN OLABİLİR


30 Haziran 1908 günü sabah saat yaklaşık 07.50 civarında  Sibirya'nın orta kesimlerindeki Podkamennaya Tunguska Irmağı yakınlarında oluşan büyük gök patlamasına verilen addır. Patlama ortaya çıkan hasara göre 10-15 megatonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına eşdeğer olarak görülmektedir.
Patlama o kadar kuvvetliydi ki Asya kıtasının büyük bölümünde hissedilmiş, Avrupa kıtasında bile etkileri görülmüş, patlamanın şiddetiyle gökyüzü Asya’dan Avrupa’ya kadar günlerce aydınlanmıştır.
O zamanlar  Rusya’da büyük bir iç karışıklık vardı. Patlama hissedilse de ülkenin içinde olduğu felaket nedeniyle  yaklaşık yirmi yıl kimse bu olayı araştırma cesareti gösteremedi.
Ancak 1927 yılında ilk keşif heyeti Rus bilim adamı Leonid Alekseyeviç Kulik öncülüğünde, 1927 yılında gönderilebildi. Çok büyük zorluklarla ulaşılan bölgedeki görüntüler büyük bir yıkımı gösteriyordu. Kilometrelerce çapta arazi yıkıma uğramış, yaklaşık 80 milyon ağaç yıkılmış ve bu çap içerisindeki canlı türleri yok olmuştu.
Bölgeye yakın olarak yaşayan Tunguz göçebelerinin anlatımlarında; olay günü gökyüzünün yanıp yırtıldığını, kendilerinin ve çadırlarının havaya fırladığını, bir çok hayvanlarının öldüğünü belirtmişlerdir.
Yıllarca hakkında çok sayıda teori üretilen, gizeminin çözülmesi için çok sayıda insanın uğraş verdiği bir olay olmuştur.

En çok üzerinde durulan konuysa bir kuyrukluyıldız düşmesi.
Uzman Rainer Wieler, olayla ilgili son 100 yıl içinde elde edilen belge ve verilerin bilgisayar ortamında bir araya getirildiğini ve süper bilgisayarlar aracılığıyla yeniden canlandırıldığını söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Gelişen teknoloji Tunguska olayına açıklık getiriyor. Buna göre, dünya atmosferine giren kuyrukluyıldız, yer yüzeyinin 8 ila 10 kilometre yukarısında parçalandı ve sayısız küçük parçaya bölündü. Bu, kuyrukluyıldızın kapsadığı alanı daha da genişletti. Buna bağlı olarak kuyrukluyıldız parçalarının atmosferde karşılaştığı direnç de arttı. Hareket enerjisi, olağan durumlardan daha hızlı şekilde ısı ve ses enerjisine dönüştü. Patlamanın nedenini böylece özetlemek mümkün.”
Tozlar dünyanın her yerine yayıldı.
Zürih Üniversitesi uzmanı Rainer Wieler, patlama sonrası oluşan aşırı sıcak havanın, toza dönüşen kuyrukluyıldız parçalarını atmosferin stratosfer tabakasına sürüklediğini, toz zerrelerinin buradan dünya geneline dağıldığını kaydediyor.
Ne olursa olsun dünyamız sürekli olarak bir saldırı altında kalmaya devam edecektir. Gezegenimiz yüz binlerce büyük taş ve buz parçasıyla sarılmıştır. En büyük parçalar Güneş ve Jüpiter’e gitse de biliyoruz ki  her an bunlardan biri bize de gelebilir.


Bir kuyruklu yıldız ya da onun bir parçası Tunguska üzerinde büyük bir basınçla patladı.

                                        Patlamanın temsili resmi
  Patlamanın olduğu yer dünyadaki en ıssız ve ulaşılması en zor yerlerden biridir.

Çarpma alanının daha küçük ölçekli haritası.
                                                                 
                                                             Bedrettin DEMİRTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder